< Ulusal Güvenlik

ULUSAL GÜVENLİK

Terör ülkemizin v demokrasimizin en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. İktidar iddiasında olan siyasal partiler özellikle bu konudna bilgili, birikimli ve hazırlıklı olmak zorundadırlar. Bilgisiz, birikimsiz ve çözüm üretme konusunda yetersiz siyasal iktidarlar aynı yanlışları sürdürerek terörü azdırmışlardır. Terörün olağan dışı yönetim v hukuk rejimleriyle önlenemeyecği yaşanan olaylarla kanıtlanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi terörü olağan dışı yöntemlere sığınmadan, sivil yönetim çerçevesinde önleyecektir.

Bu amaçla;

Bu önlemlerin yanı sıra, CHP iktidarı, yönetimi yeniden yapılandırılarak, barış ve hoşgörü içinde ulusal bütünlüğü pekiştirerek, demokrasimize çağdaş boyutlarıyla işlerlik kazandırarak terörün kaynaklandığı tüm olumsuzlukları kurutarak terörü toplumsal gündemimizden çıkaracaktır.

İç güvenlik gereksmesi, devletin oluş nedenlerinin başlıcalarındandır. Ancak, mevcut "iç güvenelik" anlayışı günümüz toplumunun beklentilerini karşılayamamaktadır. Bu nedenle CHP, çağdaş bir "iç güvenlik kavramı" geliştirmeye kararlıdır. Tek parti hükümeti dönemlerinde kurulmuş olan iç güvenlik (Polis, Jandarma) örgütümüzün çoğulcu demokratik devlet yapımıza uygun olmadığı, çağdaş toplum koşullarında yeretsiz kaldığı açıktır. Ayrıca, korkunun yönetim amacı olarak kullanıldığı ara dönemlerde polise yüklenen baskıcı görevleer, halkın iç güvenlik örgütüne yönelik saygı ve güvenin sarsılmasına yol açmıştır.

Sayılan ve benzer nedenlerle iç güvenlik kavramı ilee birlikte, iç givenlik örgütünün de yenileştirilerek hem çağdaşlaştırılması ve hm dte güven yitirmesinin onarılması zorunlu hale gelmiştir. Yeni iç güvenlik kavramı, sadece can, mali ve kamu düzeninin değil, aynı zamanda Laik Cumhuriyetin, özgürlüklerin, demokratik hakların kullanımının, hukukun üstünlüğünün, toplumu örgütleme girişimlerinin, bireyi yücelten çağdaş değerlerin ve çağdaşlaşma sürecinin de güvencesi olacaktır.

Bu amaçla yapılacak çalışma, İçişleri Bakanlığının merkez yapısından başlayarak karakol ve devriye görevlilerine kadar bütün birimlerin yenidn düzenlnmesini içerecektir. Bu çeerçev içinde, görev tanımları, örgüt şeması, görevli davranışları, eğitim programları, teknolojik donanım, laboratuvar hizmetleri, haber alma etniklikleri ile izlnecek yöntemler yeniden şekillendirilecektir. Polisin kaynağı olarak kadmelendirilmiş polis eğitim kurumları ynei anlayışla programlanacaktır. Çağdaş toplumun güvenlik gücü oluşacaktır. Polisliğin sadece iş ve görev değil, ondan önce uygar bir kişilik sorunu olduğu önce çıkarılarak çok özl bir eğitim süreci yürütülecektir.

Zor ve silah kullanma yetkisi verilen polisin, bu yetkilerinin çağdaş toplumdaki anlamının ve sorumluluğunun bilincinde yetiştirilmelerine özen gösterilecektir. Kamu düzenini bu yetkileer kullanılmadan, sevgi ve saygıdan kaynaklanan otorite ile sağlamanın asıl başarı olduğu polise özümsetilecektir. Özellik toplu olaylara yönlik uygulamalarda, ateşli ve öldürücü silahlar yerine çağdaş yöntemlerin kullanılması esas olacaktır. Polis örgütü buna göre eğitilecek ve gerekli araç ve gereçlerle donatılacaktır. Jandarma ve sahil güvenlik gücünün yetki alanlarındaki askerî nitelikli olmayan iç güvenlik hizmetlerini yerine getirmek üzr, sivil ve profesyonel nitelikli iç güvenlik birimleri oluşturulacaktır. Sınırların güvenliği ve korunması T.Silahlı Kuvvetleri'ne bırakılacaktır.

İç güvenlik örgütünün temel görevi suçu veya suça kalkışmayı önleyici ve caydırıcı etkinliklerde yoğunlaştırılacaktır. Önleyici ve caydırıcı güvenlik eylemi niteliğinde olmayan görevlr iç güvenlik gücünden alınacaktır. Özellikle adli görevler, adli kolluğa bırakılacaktır. İç güvenlik örgütü adli olaylarda sadec sanığı ve suç kanıtlarını Cumhuriyet Savcılığına sevk etmek, suça ilişkin delilleri toplayıp, laboratuvar hizmetleri ile teknik incelemeleri yapıp yargı oranlarına sunmak gibi sınırlı görevlerle yükümlü olacaktır. Sanıkların sorgusu kesinlikle polisce ve karakollarda yapılmayacaktır. Bu görev yargı makamlarına ait olacaktır. Bu düzenleme hem suça ilişkin sorutşurma ve kovuşturmaların sağlıklı yürütülmsini, hem savunma hakkının gerçek anlamda güvenceye alınmasını ve hem de polisin baskı ve işkence yapmak gibi suçlamalardan arındırılarak saygınlığını korumasını sağlayacaktır.

İç güvenlik örgütünün görevlileri görevlerinin gereği olan madî ve manevî imkânlara kavuşturularak, örgütün verimliliği ve saygınlığı artırılacaktır. İç güvenlik personelinin örgütlenerek mesleğin işleyişine etkin katkıda bulunması sağlanacaktır. Uluslararası sözleşme ve bildirilerde (Avrupa Konseyi Parlamentosunun 690 sayılı kararı gibi) yer alan iç güvenlik örgütüyle ilgili kurallar, iç hukuka yantısıtalarak yürürlüğe konulacaktır.

Ulusumuz barışçıdır. Bağımsızlığını ve haklarını korumak için savaşçı yeteneğini gerektiğinde kanıtlamış olan ülkemiz barış içinde yaşamak ister. Kahramanlıkla insanı bağdaştıran Ulusal Ordumuz da, ulusun bağımsızlığını ve güvenliğini korurken dünya barışına da katkıda bulunmaya her zaman özen göstermiştir. Çağımızda bir ulusun barış içinde yaşayabilmesi dünya barışından soyutlanamaz. Dünyanın herhangi bir noktasındaki çatışma çok geniş bir çevreyi doğrudan ilgilendirir hale gelmiştir.

Varşova Paktının dağılması, soğun harbin sona erişi, dış güvenlik sorunlarının boyutunu azaltmamış, aksine güçlenen milliyetçilik ve etnik duyarlılık akımlarından kaynaklanan yeni belirsizlik odakları oluşmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi, dış dünyada ve çevremizde oluşmakta olan gelişmeler karşısında, ulusal güvenliği geliştirici adımlardan ödün vermeksizin Atatürk'ün, "yurtta barış, dünyada barış" anlayışına dün olduğu gibi bugün de sahip çıkmaktadır. CHP, son yıllarda bloklar arası silahsızlanmada atılan olumlu adımlar ve sağlanan nispî yumuşamanın sürekliliğine ve gelişmesine katkıyı önemsemektedir. NATO'nun da, bu anlayışla, daha geniş katılımlara, daha büyük bir alanda, çatışmaları caydırıcı aktif rol oynaması görüşündedir.

Bu noktalardan hareketle, ülkenin dış güvenliğinin, koşullar ne olursa olsun değişmemesi gereken temel ilkeleri şunlar olmalıdır;

Dış güvenlik kavramımız vee stratejimiz de, ekonomimize, bilgi ve teknolojik birikimimize, sürekli ve etkin katkıda bulunmalıdır.

Bu ilkeler çerçevesinde, CHP, çok sayıda insan gücüne dayanan bir savunma düzni yerine, Türkiye'nin ulusal dış güvenlik stratejisine ve çağdaş savunma teknolojisinin bütün gereklerine uygun, ateş gücü, vurucu gücü, hareket yeteneği üstün, iletişim olanakları etkin bir savunma gücü oluşturulmasını öngörmektedir. CHP, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu anlayışla yeniden yapılandırılmasını, esnekliğe kavuşturulmasını, gerekli görmektedir.

CHP, ordumuzun iç güvenlik alanından dış güvenliğe yönlendirilmesini, tüm sınırların güvenliğinin Silahlı Kuvvetlere terk edilmesini öngörmektedir. CHP iktidarında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm üyelerini manevî ve maddî huzurla görevlerini sürdürmelerine özen gösterilecektir. CHP, çağdaş demokrasilerin doğal özellikleri çerçevesinde, Genelkurmay Başkanlığı'nın Millî Savunma Bakanlığı'na bağlanmasını öngörmektedir.

CHP yönetiminde, ordumuzun savunmayla ilgili araştırma ve teknoloji oluşturma çabaları desteklenecektir. Stratejik araştırma yapan, teknoloji üreten tüm ulusal kuruluşların da bu çabalara katkıları sağlanacaktır.